İKİNDİ VE YATSI NAMAZININ SÜNNETİ HAKKINDA
İKİNDİ
-YATSI SÜNNETİ
Sunnet : Rasulullah (s.a.v)'in bazen yapıp bazen de terkettiği ameller. Bu gruba giren sünnetleri yerine getirmek sevab kazandırır. Terkeden ise ceza, kınama ve azarlamaya mustahak olmaz. (Seyyid Şerif el-Curcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; İbn Nuceym, el-Bahru'r-Râik, Kahire 1311, I, 17-18)
Muekked : Peygamber Efendimiz sünnet olarak , çoğu zaman kıldığı, ara sıra terk ettiği namazlardır. Bu namazları genellikle (çoğunlukla kılıp arasıra terk etmişlerdir) kılmışlardır.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :
"Her kim gündüz ve gece on iki rekat namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir . Bunlar şu namazlardır:
Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat” hadisidir.
(Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kiyâmul-Leyl, 66; Ibn Mâce, İkâme, 100).
Gayr-ı Muekked : Peygamber Efendimiz sünnet olarak , ara sıra kıldığı, çoğu zaman terk ettiği namazlardır. İkindi namazının sünneti ve Hanefi alimlere göre olduğu sanılan yatsı namazının sünneti bunlardandır.
Zevâid : Peygamber (s.a.v.)'in giyinişi, oturup kalkması, taranması ve ayakkabı giymesi vb. hareket ve tavırlarını ifade eden sünnet-i zevaidlerde bu gruba girer (İbn Âbidin, Reddul-Muhtâr, Kahire 1272-1324, I, 321).
Hanefi'lere göre yatsı namazından önce kılınan dört rekat namaz muekked olmayan (mendub)sünnetlerdendir.
Yatsı namazından önce ve sonra tek bir selam ile kılınan dört rekatlık nafile namaz sünneti gayr-i muekkeddir. Bunun dayandığı delil Aişe (r.anha) den rivayet edilen şu hadisi şeriftir:
"Peygamber (s.a.v.), yatsıdan önce dört rekat namaz kılar, sonra yatsı namazına muteakib kalkar, dört rekat daha namaz kılar, sonra yatardı.
(Merakil Felah, 64)
Ahmed, Ebu Davud ve Nesei ; Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
"Peygamber (s.a.v.) yatsı namazını kıldıktan sonra ne zaman benim evime girdiyse dört veya altı rekat namaz kılmıştır."
(Nasbur Raye, II, 145 vd.; Neylu'l Evtar, III, 18.)
ـ2974 ـ1ـ عن شُرَيح بن هانِئٍ قال : سَأَلْتُ عَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْها عَنْ صََةِ رَسولِ اللّهِ # فَقَالَتْ: مَا صَلّى الْعِشَاءَ قَطُّ فَدَخَلَ عَلَيَّ إَّ صَلّى أرْبَعَ رَكْعَاتٍ أوْسِتَّ رَكَعَاتٍ، وَلَقَدْ مُطِرْنَا مَرَّةً مِنَ اللَّيْلِ فَطَرَحْنَا لَهُ نِطَعاً فَلَكَأنِّى أنْظُرُ إلى ثَقْبٍ فِيهِ يَنْبُعُ مِنْهُ المَاءُ، وَمَا رَأيْتُهُ مُتَّقِياً ا‘رْضَ بِشَىْءٍ مِنَ ثِيَابِهِ قَطُّ [. أخرجه أبو داود.
1. (2974)- Şureyh İbnu Hânî anlatıyor: Âişe (radıyallahu anhâ)' ye Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın namazından sordum. Dedi ki:
"Yatsıyı her kılışında yanıma gelince mutlaka dört veya altı rek'at nafile kılardı. Bir gece yağmura yakalandık. Aleyhissalâtu Vesselâm'a bir post yaydık, postta suyun akmakta olduğu bir deliğe hala bakar gibiyim. Efendimizin, elbisesini hiçbir surette yerden sakındığını görmedim.
(Ebû Dâvud, Salât: 305, (1303)
AÇIKLAMA:
Başka rivâyetler de gözönüne alınınca yatsıdan sonra Rasûlullah, . Âişe'nin yanında 2-6 rek'at arasında değişen miktarda namaz kılmıştır. Aliyyu'l-Kârî, bunu Rasûlullah'ın bazan iki, bazan dört ve bazanda altı rekat kılmış olmasıyla izah eder. İlk iki muekkeddir, diğerleri mustehab ve nafiledir der. (İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 9/285)
Namaz kılan kişi dilerse yatsıdan sonra iki rekât sünnet-i muekkede ile de iktifa edebilir. Bu içtihadın dayanağı daha önce geçen "Her kim gündüz ve gece on iki rekât namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir." hadisidir.
"Dileyen kimse için her iki ezan (ezan ve kamet) arasında namaz vardır"
(el-Buhârî, "Ezan", 14, 16; Muslim, "Salâtu'l-Musâfirîn", 304…) hadisinin umumi hükmünden istinbat edilmiştir.
Ayrıca Efendimiz (s.a.v)'in, "Hiçbir farz namaz yoktur ki, öncesinde iki rekât olmasın" buyurduğu rivayet edilmiştir. (İbn Hibbân, VI, 208, 35; ed-Dârakutnî, I, 267…)
Her ne kadar bu rivayet, İbnu'l-Cevzî tarafından el-Mevdû'ât'da zikredilmiş ve ravilerinden Hibbân'ın "yalancı" olduğunun söylendiği belirtilmiş ise de, İbn Hibbân ve ed-Dârekutnî'nin zikrettiği senedlerde bu zat yer almaz. Bu sebeple İbn Hibbân rivayeti hakkında Şu'ayb el-Arnaût, "İsnadı kavidir(kuvvetlidir)" ifadesini kullanmış, ed-Dârakutnî'nin es-Sunen'ine et-Ta'lîku'l-Muğnî adıyla tahriç ve ta'lik yazmış olan el-Azîmâbâdî de bu rivayet hakkında sükût etmiştir.
Bu gibi delillerin umum ifadelerinden istinbat edildiği için ulema, ağız alışkanlığı olarak "Yatsının ilk sünneti" diye ifade ettiğimiz bu namazın "sünnet" değil, "mustehab" olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla "sünnet-i gayri muekkede" diye de ifade edilen bu namazı diğerleri gibi "muekked sünnet" olarak görmek ve mutlaka devam edilmesi gereken bir namaz olarak takdim etmek doğru değildir.
İmam Ebû Hanîfe, nafile namazların tek selamla 4'er rekât olarak kılınmasının efdaliyetine kail olduğu için yatsı namazının farzından önce kılınan namazın da 4 rekât olarak kılınmasının daha efdal olduğu görüşündedir.
Yukarıdaki hadislerin umum ifadeleri, akşam namazını da kapsadığı halde akşam namazının farzından önce herhangi bir namaz kılınmasını doğru bulmayanlar (ki Hanefî mezhebi imamları bu görüştedir) Efendimiz (s.a.v) ve Sahabe'nin böyle bir namaz kılmadıklarını bildiren rivayetleri esas almışlardır. (Bu rivayetler için en-Nîmevî, Âsâru's-Sunen, 221-2)
Hanefilerin gayri muekked sunnet olarak kabul ettikleri Yatsının ilk (4 rekat) sünneti hakkında; "Yatsı namazının farzından önceki ve sonraki sünnet namaz" başlığıyla kitabında bab açanlar bile sadece yatsının farzından sonraki sünnet namazın delillerini zikretmişler, yatsının ilk sünneti diye bir namaza hiç değinmemişlerdir.
Bunu yaparken onlar halk içinde böyle bir uygulamanın olduğunu fakat bunun delili bulunmadığını, yatsının sadece farzından sonra sünnet olduğunu işaret etmek istemişlerdir. Yoksa kimse delilini zikretmeyeceği bir meseleyi bab başlığı yapıp sonra da onu anmadan geçmez. Buna örnek olarak İmam Nevevî’nin Riyazu’s Salihin isimli kitabındaki uygulamayı gösterebiliriz.
"Her ezanla kamet arasında dileyen kimse namaz kılsın" hadisini delil sayanlar, hususi delili inkar edemez ve sevab kazanmak niyetinde iseler, onunla amel etmeleri gerekir.
Hususi delil de umumi delil de geçerlidir deyip de, böylelikle yatsının farzından önce namaz kılmak istiyorlarsa, akşamın farzından önceki namaza daha çok özen göstermeleri gerekmez mi(!) ? Elbette ve bu namaz ise iki rekattır, dört rekat olarak asla kılınmaz.
Sahabenin, ruhsat saydığı ve bir çoğunun kılmadığı ve sonra kılanların da bir kısmının terk ettiği(aşağıdaki) hadis :
** Enes b. Malik (radıyallâhu anh) “ben Rasulullah (s.a.v.) zamanında akşamdan önce iki rekat namaz kılardım…Rasulullah (s.a.v.) (bunu) gördü fakat bize ne emretti, ne de bizi bundan yasakladı”dedi. (Ebu Dâvud, 1282; Muslim 302/836)
Rasulullah’ın tavsiyesinden önce de bu namazın kılındığını gösterir. Rasulullah “her iki ezan arasında namaz vardır, dileyen kimse için” (Ebu Dâvud, 1281) derken gördüğü bu uygulamaya ruhsat olması için böyle buyurmuş olabilir ki bunda bazı hikmetler vardır. Ezanla kamet arasındaki bu namaz cemaata geç kalan kimselerin de farz namaza yetişmelerine zaman kazandırmış olur. Zirâ akşam namazı acele kılınan bir namazdır.
Daha sonra halkın bu namazı sünnet telakki etmelerinden korkarak, “dileyen kimseler için söylüyorum” buyurması bu namazı kılanlara musaade için söylüyorum manasına olabilir, çünkü Enes (radıyallâhu anh) hadisi bu namazın izinden önce kılındığını anlatmaktadır.
Kılınmasına ruhsat verilen akşamın farzından önce iki rekat namazın sünnet telakki edilmemesi gerekirken nasıl olur da bu delile kıyas ederek yatsının evvelindeki namaza sünnet denilebilir? ** ;
Akşam namazının nafilesi olan bu (aşağıdaki hadiste zikrolunan) namazın delili olan hadisi, yatsının evvelindeki dört rekat bid’at namaza delil kabul etmek batıl bir iştir.
** Ben Ukbe b. Amir el Cuheni’ye geldim ve: Ebu Temîm’in işinden seni hayrete düşüreyim mi? Ebu Temîm, akşam namazından evvel iki rekat namaz kılıyor, dedim.
Bunun üzerine Ukbe : "Biz, Rasulullah (s.a.v.) zamanında bu namazı kılardık, dedi. Şimdi seni bu namazı kılmaktan alıkoyan nedir?” dedim. "İşle güçle uğraşmak", diye cevab verdi. (Buhari terc. 1123-1124)**
Namaz kılan kişi dilerse yatsıdan sonra iki rakat sünneti muekkede ile de iktifa edebilir. Bu içtihadın dayanağı daha önce geçen "Her kim gündüz ve gece on iki rekat namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir . Bunlar şu namazlardır:
Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat” hadisidir.
(Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kiyâmul-Leyl, 66; Ibn Mâce, İkâme, 100).
Beş vakit namazdan önce ve sonra kılınan nâfilelerin bir kısmı sünnet-i muekkede, bir kısmı da sünnet-i gayr-ı muekkededir. İkinci kısma aynı zamanda mustehab ve mendub da denir. Bu nâfileler içinde en kuvvetli sünnet olan sabah namazından önce kılınan iki rekâttır. Bundan sonraki sünnetler efdaliyet sırasına göre şöyle zikredilmektedir:
Akşam namazının iki rekât sünneti, öğlenin farzından sonra kılınan iki rekât sünnet ve yatsının farzından önce kılınan dört rekâtlık ilk sünnet.
Bu sünnetlerin kılınmasını teşvik eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bazılarının terki halinde de ikaz edici beyanlarda bulunmuşlardır. Meselâ sabah namazının sünneti hakkında, “Düşman suvarisi kovalasa bile sabah namazının 2 rekât sünnetini terketmeyin " (Sunen-i Ebu Davud, II, 301).” tarzında ikazda bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz öğle namazının ilk sünneti hakkında;
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazının farzından önce dört rekat sünnet kılamadığı zaman, onu farzdan sonra kılardı."
(Tirmizî, Salât 200; İbni Mâce, İkâmet 106)
Ummu Habîbe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekat sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ onu cehenneme haram kılar”
(Ebû Dâvûd, Tatavvu 7; Tirmizî, Salât 200; Nesâî, Kıyâmu’l-leyl 67; İbni Mâce, İkâmet 108)
Ummu Habîbe vâlidemiz tarafından rivayet edilen üstteki hadis ise bir başka uygulamadan bahsetmektedir.
Buna göre Rasûlullah (s.a.v.): “Kim öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rek`at sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ o kimseyi cehenneme haram kılar” buyurmuştur
Ummu Habîbe radıyallâhu anhâ, bu hadisi Rasûlullah Efendimiz’den duyduğu günden itibaren hep onun tavsiye ettiği gibi kıldığını söylemiştir. (Nesâî, Kıyâmu’l-leyl 67)
Hakkında ikazlar bulunan sünnetler, muekked sünnetlerdir. Peygamber Efendimiz bu namazları genellikle (çoğunlukla kılıp arasıra terk etmişlerdir) kılmışlardır. Fakat aynı şeyler ikindi namazının sünneti ve yatsı namazının ilk sünneti için vâki değildir.
İkindi namazının sünnetinin kılınması hakkında Peygamber Efendimizin teşvik edici mubarek sözleri mevcuttur.
Fakat diğer sünnetlerde olduğu gibi, ikindi namazının sünnetinin terki halinde bir ikaz bulunmamaktadır. Sadece teşvik bulunmaktadır. Zaten ikindi namazının sünneti ile, yalnızca Hanefilerin kabul ettiği yatsı namazının ilk dört rekâtlık sünneti mendubtur. Sünnet-i gayr-ı muekkede ve mustehab olarak da bilinen mendub, Peygamber Efendimizin ibadet maksadıyla ara sıra yaptığı, bazen yapıp, bazan terk ettiği işleridir. Sevabı çok olup işlenmesi teşvik edildiğinden de mendub denmiştir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ikindi ve yatsının sünnetini kılış şekline gelince; Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Rasul-u Ekram Efendimiz ikindinin sünnetini 4 rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı.
Bu namazla ilgili olarak Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
ـ2961 ـ 2ـ وعن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عَنْهما قال : قال رسولُ اللّهِ : رَحِمَ اللّهُ امْرأ صَلّى قَبْلَ الْعَصْرِ أرْبَعاً . أخرجه أبو داود والترمذي .
2. (2961)- İbnu Ömer (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"İkindiden önce 4 rek'at nafile kılan kimseye Allah rahmetini bol kılsın."
(Ebû Dâvud, Salât: 297, (1271); Tirmizî, Salât: 318, (430)
AÇIKLAMA:
Bu hadis, bazı rivâyetlerde "arasını selamla ayırdığı 4 rek'atı kılan" şeklinde gelmiştir. Yani ikindinin dört rek'atli sünneti ikişer ikişer kılınabilecektir. Mamafih selamı teşehhud olarak anlayan da olmuştur. Böyle anlayanlar için ikindi namazında dördüncü rek'atın sonunda olmak üzere bir kere selam vardır.
Rasûlullah bu sünnete çeşitli ifadeleriyle teşvik etmiştir:
"Kim ikindiden önce 4 rek'at nafile kılarsa ona ateş değmez";
"Kim ikindiden önce 4 rek'at kılarsa Allah ona mağfiret eder";
"Kim ikindiden önce 4 rek'ati devam ettirirse Allah ona cennette bir bina yapar";
"Kim ikindiden önce 4 rek'at kılarsa Allah onun bedenini ateşe haram eder."
Rasûlullah'ın tergib ve teşvik edici ifadelerle ehemmiyetini dile getirdiği 4 rek'atli ikindi sünneti mustehabtır.
(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 9/277)
"İkindi namazından önce 4 rekât namaz kılan kimseye Allah rahmet eylesin."
(Bu hadisi Ahmed, Ebu Dâvud ve Tirmizî rivayet etmiş olub, Tirmizî, hasen olduğunu söylemiştir. Îbni Huzeyme de hadisi rivayet edip sahih demiştir. Subulu's-Selâm, II, S)
Peygamberimizin (s.a.v.) ikindi namazının sünnetini sadece 2 rekât kıldığına dair rivayetler de mevcuttur.
Neseî’nin Ali’den rivayetine göre, “Rasulullah (s.a.v.) ikindi namazının farzından önce 2 rekât kılardı.”
(Neseî)
İkindi namazından önce iki rekât nafile namaz kılmanın caiz olmasına gelince, bu husus:
"Her iki ezan arasında namaz vardır."
(Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Hadisin rivayet zincirinde, hakkında tenkid olan bir ravi vardır. Mecmau'z-Zevaid, II, 231) hadisinin şumûlune girmektedir.
Bu hadislere göre, ikindi ve yatsı namazından önce dörder rekât kılmak mendubtur. Sevabı ve fazileti yüksek bir ibadettir.
İmam Muhammed, ikindiden ve yatsıdan sonra kılınan sünnetlerde iki rekâtla dört rekât arasında serbest kalmıştır. Yani ikindi namazının sünneti 2 rekât olarak da kılınabilir. Fakat Hanefi mezhebinin diğer imamları 4 kılmayı efdal görmüşlerdir.
Hanefilere göre; Muhît isimli fıkıh kitabında yer aldığına göre Peygamber Efendimiz, ikindinin sünneti ile yatsının ilk dört rekât sünnetini devamlı olarak kılmamışlardır. Bazen dört kılmış, bazen iki kılmış, bazen da terk etmiş, hiç kılmamışlardır.
Buna göre sevabı hatırı için her zaman kılmak mümkündür. Fakat gerek vaktin müsait olduğu, gerekse musaadesizliği zamanında hem ikindinin, hem de yatsının ilk sünnetini kılmamak insana bir mes’uliyet getirmez.
Kılmayan günaha girmez, mes’ul olmaz. Peygamberimiz her zaman kılmadığı için, “kılmamak da tahrirî sünnet” olarak kabul edilebilir. Bununla beraber 4-5 dakikalık bir zamanı da böyle sevablı bir sünnet için her zaman ayırabiliriz, kılabiliriz.
Sunnet : Rasulullah (s.a.v)'in bazen yapıp bazen de terkettiği ameller. Bu gruba giren sünnetleri yerine getirmek sevab kazandırır. Terkeden ise ceza, kınama ve azarlamaya mustahak olmaz. (Seyyid Şerif el-Curcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; İbn Nuceym, el-Bahru'r-Râik, Kahire 1311, I, 17-18)
Muekked : Peygamber Efendimiz sünnet olarak , çoğu zaman kıldığı, ara sıra terk ettiği namazlardır. Bu namazları genellikle (çoğunlukla kılıp arasıra terk etmişlerdir) kılmışlardır.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :
"Her kim gündüz ve gece on iki rekat namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir . Bunlar şu namazlardır:
Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat” hadisidir.
(Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kiyâmul-Leyl, 66; Ibn Mâce, İkâme, 100).
Gayr-ı Muekked : Peygamber Efendimiz sünnet olarak , ara sıra kıldığı, çoğu zaman terk ettiği namazlardır. İkindi namazının sünneti ve Hanefi alimlere göre olduğu sanılan yatsı namazının sünneti bunlardandır.
Zevâid : Peygamber (s.a.v.)'in giyinişi, oturup kalkması, taranması ve ayakkabı giymesi vb. hareket ve tavırlarını ifade eden sünnet-i zevaidlerde bu gruba girer (İbn Âbidin, Reddul-Muhtâr, Kahire 1272-1324, I, 321).
Hanefi'lere göre yatsı namazından önce kılınan dört rekat namaz muekked olmayan (mendub)sünnetlerdendir.
Yatsı namazından önce ve sonra tek bir selam ile kılınan dört rekatlık nafile namaz sünneti gayr-i muekkeddir. Bunun dayandığı delil Aişe (r.anha) den rivayet edilen şu hadisi şeriftir:
"Peygamber (s.a.v.), yatsıdan önce dört rekat namaz kılar, sonra yatsı namazına muteakib kalkar, dört rekat daha namaz kılar, sonra yatardı.
(Merakil Felah, 64)
Ahmed, Ebu Davud ve Nesei ; Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
"Peygamber (s.a.v.) yatsı namazını kıldıktan sonra ne zaman benim evime girdiyse dört veya altı rekat namaz kılmıştır."
(Nasbur Raye, II, 145 vd.; Neylu'l Evtar, III, 18.)
ـ2974 ـ1ـ عن شُرَيح بن هانِئٍ قال : سَأَلْتُ عَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْها عَنْ صََةِ رَسولِ اللّهِ # فَقَالَتْ: مَا صَلّى الْعِشَاءَ قَطُّ فَدَخَلَ عَلَيَّ إَّ صَلّى أرْبَعَ رَكْعَاتٍ أوْسِتَّ رَكَعَاتٍ، وَلَقَدْ مُطِرْنَا مَرَّةً مِنَ اللَّيْلِ فَطَرَحْنَا لَهُ نِطَعاً فَلَكَأنِّى أنْظُرُ إلى ثَقْبٍ فِيهِ يَنْبُعُ مِنْهُ المَاءُ، وَمَا رَأيْتُهُ مُتَّقِياً ا‘رْضَ بِشَىْءٍ مِنَ ثِيَابِهِ قَطُّ [. أخرجه أبو داود.
1. (2974)- Şureyh İbnu Hânî anlatıyor: Âişe (radıyallahu anhâ)' ye Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın namazından sordum. Dedi ki:
"Yatsıyı her kılışında yanıma gelince mutlaka dört veya altı rek'at nafile kılardı. Bir gece yağmura yakalandık. Aleyhissalâtu Vesselâm'a bir post yaydık, postta suyun akmakta olduğu bir deliğe hala bakar gibiyim. Efendimizin, elbisesini hiçbir surette yerden sakındığını görmedim.
(Ebû Dâvud, Salât: 305, (1303)
AÇIKLAMA:
Başka rivâyetler de gözönüne alınınca yatsıdan sonra Rasûlullah, . Âişe'nin yanında 2-6 rek'at arasında değişen miktarda namaz kılmıştır. Aliyyu'l-Kârî, bunu Rasûlullah'ın bazan iki, bazan dört ve bazanda altı rekat kılmış olmasıyla izah eder. İlk iki muekkeddir, diğerleri mustehab ve nafiledir der. (İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 9/285)
Namaz kılan kişi dilerse yatsıdan sonra iki rekât sünnet-i muekkede ile de iktifa edebilir. Bu içtihadın dayanağı daha önce geçen "Her kim gündüz ve gece on iki rekât namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir." hadisidir.
"Dileyen kimse için her iki ezan (ezan ve kamet) arasında namaz vardır"
(el-Buhârî, "Ezan", 14, 16; Muslim, "Salâtu'l-Musâfirîn", 304…) hadisinin umumi hükmünden istinbat edilmiştir.
Ayrıca Efendimiz (s.a.v)'in, "Hiçbir farz namaz yoktur ki, öncesinde iki rekât olmasın" buyurduğu rivayet edilmiştir. (İbn Hibbân, VI, 208, 35; ed-Dârakutnî, I, 267…)
Her ne kadar bu rivayet, İbnu'l-Cevzî tarafından el-Mevdû'ât'da zikredilmiş ve ravilerinden Hibbân'ın "yalancı" olduğunun söylendiği belirtilmiş ise de, İbn Hibbân ve ed-Dârekutnî'nin zikrettiği senedlerde bu zat yer almaz. Bu sebeple İbn Hibbân rivayeti hakkında Şu'ayb el-Arnaût, "İsnadı kavidir(kuvvetlidir)" ifadesini kullanmış, ed-Dârakutnî'nin es-Sunen'ine et-Ta'lîku'l-Muğnî adıyla tahriç ve ta'lik yazmış olan el-Azîmâbâdî de bu rivayet hakkında sükût etmiştir.
Bu gibi delillerin umum ifadelerinden istinbat edildiği için ulema, ağız alışkanlığı olarak "Yatsının ilk sünneti" diye ifade ettiğimiz bu namazın "sünnet" değil, "mustehab" olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla "sünnet-i gayri muekkede" diye de ifade edilen bu namazı diğerleri gibi "muekked sünnet" olarak görmek ve mutlaka devam edilmesi gereken bir namaz olarak takdim etmek doğru değildir.
İmam Ebû Hanîfe, nafile namazların tek selamla 4'er rekât olarak kılınmasının efdaliyetine kail olduğu için yatsı namazının farzından önce kılınan namazın da 4 rekât olarak kılınmasının daha efdal olduğu görüşündedir.
Yukarıdaki hadislerin umum ifadeleri, akşam namazını da kapsadığı halde akşam namazının farzından önce herhangi bir namaz kılınmasını doğru bulmayanlar (ki Hanefî mezhebi imamları bu görüştedir) Efendimiz (s.a.v) ve Sahabe'nin böyle bir namaz kılmadıklarını bildiren rivayetleri esas almışlardır. (Bu rivayetler için en-Nîmevî, Âsâru's-Sunen, 221-2)
Hanefilerin gayri muekked sunnet olarak kabul ettikleri Yatsının ilk (4 rekat) sünneti hakkında; "Yatsı namazının farzından önceki ve sonraki sünnet namaz" başlığıyla kitabında bab açanlar bile sadece yatsının farzından sonraki sünnet namazın delillerini zikretmişler, yatsının ilk sünneti diye bir namaza hiç değinmemişlerdir.
Bunu yaparken onlar halk içinde böyle bir uygulamanın olduğunu fakat bunun delili bulunmadığını, yatsının sadece farzından sonra sünnet olduğunu işaret etmek istemişlerdir. Yoksa kimse delilini zikretmeyeceği bir meseleyi bab başlığı yapıp sonra da onu anmadan geçmez. Buna örnek olarak İmam Nevevî’nin Riyazu’s Salihin isimli kitabındaki uygulamayı gösterebiliriz.
"Her ezanla kamet arasında dileyen kimse namaz kılsın" hadisini delil sayanlar, hususi delili inkar edemez ve sevab kazanmak niyetinde iseler, onunla amel etmeleri gerekir.
Hususi delil de umumi delil de geçerlidir deyip de, böylelikle yatsının farzından önce namaz kılmak istiyorlarsa, akşamın farzından önceki namaza daha çok özen göstermeleri gerekmez mi(!) ? Elbette ve bu namaz ise iki rekattır, dört rekat olarak asla kılınmaz.
Sahabenin, ruhsat saydığı ve bir çoğunun kılmadığı ve sonra kılanların da bir kısmının terk ettiği(aşağıdaki) hadis :
** Enes b. Malik (radıyallâhu anh) “ben Rasulullah (s.a.v.) zamanında akşamdan önce iki rekat namaz kılardım…Rasulullah (s.a.v.) (bunu) gördü fakat bize ne emretti, ne de bizi bundan yasakladı”dedi. (Ebu Dâvud, 1282; Muslim 302/836)
Rasulullah’ın tavsiyesinden önce de bu namazın kılındığını gösterir. Rasulullah “her iki ezan arasında namaz vardır, dileyen kimse için” (Ebu Dâvud, 1281) derken gördüğü bu uygulamaya ruhsat olması için böyle buyurmuş olabilir ki bunda bazı hikmetler vardır. Ezanla kamet arasındaki bu namaz cemaata geç kalan kimselerin de farz namaza yetişmelerine zaman kazandırmış olur. Zirâ akşam namazı acele kılınan bir namazdır.
Daha sonra halkın bu namazı sünnet telakki etmelerinden korkarak, “dileyen kimseler için söylüyorum” buyurması bu namazı kılanlara musaade için söylüyorum manasına olabilir, çünkü Enes (radıyallâhu anh) hadisi bu namazın izinden önce kılındığını anlatmaktadır.
Kılınmasına ruhsat verilen akşamın farzından önce iki rekat namazın sünnet telakki edilmemesi gerekirken nasıl olur da bu delile kıyas ederek yatsının evvelindeki namaza sünnet denilebilir? ** ;
Akşam namazının nafilesi olan bu (aşağıdaki hadiste zikrolunan) namazın delili olan hadisi, yatsının evvelindeki dört rekat bid’at namaza delil kabul etmek batıl bir iştir.
** Ben Ukbe b. Amir el Cuheni’ye geldim ve: Ebu Temîm’in işinden seni hayrete düşüreyim mi? Ebu Temîm, akşam namazından evvel iki rekat namaz kılıyor, dedim.
Bunun üzerine Ukbe : "Biz, Rasulullah (s.a.v.) zamanında bu namazı kılardık, dedi. Şimdi seni bu namazı kılmaktan alıkoyan nedir?” dedim. "İşle güçle uğraşmak", diye cevab verdi. (Buhari terc. 1123-1124)**
Namaz kılan kişi dilerse yatsıdan sonra iki rakat sünneti muekkede ile de iktifa edebilir. Bu içtihadın dayanağı daha önce geçen "Her kim gündüz ve gece on iki rekat namaz kılarsa kendisi için cennette bir ev bina edilir . Bunlar şu namazlardır:
Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat” hadisidir.
(Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kiyâmul-Leyl, 66; Ibn Mâce, İkâme, 100).
Beş vakit namazdan önce ve sonra kılınan nâfilelerin bir kısmı sünnet-i muekkede, bir kısmı da sünnet-i gayr-ı muekkededir. İkinci kısma aynı zamanda mustehab ve mendub da denir. Bu nâfileler içinde en kuvvetli sünnet olan sabah namazından önce kılınan iki rekâttır. Bundan sonraki sünnetler efdaliyet sırasına göre şöyle zikredilmektedir:
Akşam namazının iki rekât sünneti, öğlenin farzından sonra kılınan iki rekât sünnet ve yatsının farzından önce kılınan dört rekâtlık ilk sünnet.
Bu sünnetlerin kılınmasını teşvik eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bazılarının terki halinde de ikaz edici beyanlarda bulunmuşlardır. Meselâ sabah namazının sünneti hakkında, “Düşman suvarisi kovalasa bile sabah namazının 2 rekât sünnetini terketmeyin " (Sunen-i Ebu Davud, II, 301).” tarzında ikazda bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz öğle namazının ilk sünneti hakkında;
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazının farzından önce dört rekat sünnet kılamadığı zaman, onu farzdan sonra kılardı."
(Tirmizî, Salât 200; İbni Mâce, İkâmet 106)
Ummu Habîbe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekat sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ onu cehenneme haram kılar”
(Ebû Dâvûd, Tatavvu 7; Tirmizî, Salât 200; Nesâî, Kıyâmu’l-leyl 67; İbni Mâce, İkâmet 108)
Ummu Habîbe vâlidemiz tarafından rivayet edilen üstteki hadis ise bir başka uygulamadan bahsetmektedir.
Buna göre Rasûlullah (s.a.v.): “Kim öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rek`at sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ o kimseyi cehenneme haram kılar” buyurmuştur
Ummu Habîbe radıyallâhu anhâ, bu hadisi Rasûlullah Efendimiz’den duyduğu günden itibaren hep onun tavsiye ettiği gibi kıldığını söylemiştir. (Nesâî, Kıyâmu’l-leyl 67)
Hakkında ikazlar bulunan sünnetler, muekked sünnetlerdir. Peygamber Efendimiz bu namazları genellikle (çoğunlukla kılıp arasıra terk etmişlerdir) kılmışlardır. Fakat aynı şeyler ikindi namazının sünneti ve yatsı namazının ilk sünneti için vâki değildir.
İkindi namazının sünnetinin kılınması hakkında Peygamber Efendimizin teşvik edici mubarek sözleri mevcuttur.
Fakat diğer sünnetlerde olduğu gibi, ikindi namazının sünnetinin terki halinde bir ikaz bulunmamaktadır. Sadece teşvik bulunmaktadır. Zaten ikindi namazının sünneti ile, yalnızca Hanefilerin kabul ettiği yatsı namazının ilk dört rekâtlık sünneti mendubtur. Sünnet-i gayr-ı muekkede ve mustehab olarak da bilinen mendub, Peygamber Efendimizin ibadet maksadıyla ara sıra yaptığı, bazen yapıp, bazan terk ettiği işleridir. Sevabı çok olup işlenmesi teşvik edildiğinden de mendub denmiştir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ikindi ve yatsının sünnetini kılış şekline gelince; Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Rasul-u Ekram Efendimiz ikindinin sünnetini 4 rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı.
Bu namazla ilgili olarak Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
ـ2961 ـ 2ـ وعن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عَنْهما قال : قال رسولُ اللّهِ : رَحِمَ اللّهُ امْرأ صَلّى قَبْلَ الْعَصْرِ أرْبَعاً . أخرجه أبو داود والترمذي .
2. (2961)- İbnu Ömer (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"İkindiden önce 4 rek'at nafile kılan kimseye Allah rahmetini bol kılsın."
(Ebû Dâvud, Salât: 297, (1271); Tirmizî, Salât: 318, (430)
AÇIKLAMA:
Bu hadis, bazı rivâyetlerde "arasını selamla ayırdığı 4 rek'atı kılan" şeklinde gelmiştir. Yani ikindinin dört rek'atli sünneti ikişer ikişer kılınabilecektir. Mamafih selamı teşehhud olarak anlayan da olmuştur. Böyle anlayanlar için ikindi namazında dördüncü rek'atın sonunda olmak üzere bir kere selam vardır.
Rasûlullah bu sünnete çeşitli ifadeleriyle teşvik etmiştir:
"Kim ikindiden önce 4 rek'at nafile kılarsa ona ateş değmez";
"Kim ikindiden önce 4 rek'at kılarsa Allah ona mağfiret eder";
"Kim ikindiden önce 4 rek'ati devam ettirirse Allah ona cennette bir bina yapar";
"Kim ikindiden önce 4 rek'at kılarsa Allah onun bedenini ateşe haram eder."
Rasûlullah'ın tergib ve teşvik edici ifadelerle ehemmiyetini dile getirdiği 4 rek'atli ikindi sünneti mustehabtır.
(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 9/277)
"İkindi namazından önce 4 rekât namaz kılan kimseye Allah rahmet eylesin."
(Bu hadisi Ahmed, Ebu Dâvud ve Tirmizî rivayet etmiş olub, Tirmizî, hasen olduğunu söylemiştir. Îbni Huzeyme de hadisi rivayet edip sahih demiştir. Subulu's-Selâm, II, S)
Peygamberimizin (s.a.v.) ikindi namazının sünnetini sadece 2 rekât kıldığına dair rivayetler de mevcuttur.
Neseî’nin Ali’den rivayetine göre, “Rasulullah (s.a.v.) ikindi namazının farzından önce 2 rekât kılardı.”
(Neseî)
İkindi namazından önce iki rekât nafile namaz kılmanın caiz olmasına gelince, bu husus:
"Her iki ezan arasında namaz vardır."
(Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Hadisin rivayet zincirinde, hakkında tenkid olan bir ravi vardır. Mecmau'z-Zevaid, II, 231) hadisinin şumûlune girmektedir.
Bu hadislere göre, ikindi ve yatsı namazından önce dörder rekât kılmak mendubtur. Sevabı ve fazileti yüksek bir ibadettir.
İmam Muhammed, ikindiden ve yatsıdan sonra kılınan sünnetlerde iki rekâtla dört rekât arasında serbest kalmıştır. Yani ikindi namazının sünneti 2 rekât olarak da kılınabilir. Fakat Hanefi mezhebinin diğer imamları 4 kılmayı efdal görmüşlerdir.
Hanefilere göre; Muhît isimli fıkıh kitabında yer aldığına göre Peygamber Efendimiz, ikindinin sünneti ile yatsının ilk dört rekât sünnetini devamlı olarak kılmamışlardır. Bazen dört kılmış, bazen iki kılmış, bazen da terk etmiş, hiç kılmamışlardır.
Buna göre sevabı hatırı için her zaman kılmak mümkündür. Fakat gerek vaktin müsait olduğu, gerekse musaadesizliği zamanında hem ikindinin, hem de yatsının ilk sünnetini kılmamak insana bir mes’uliyet getirmez.
Kılmayan günaha girmez, mes’ul olmaz. Peygamberimiz her zaman kılmadığı için, “kılmamak da tahrirî sünnet” olarak kabul edilebilir. Bununla beraber 4-5 dakikalık bir zamanı da böyle sevablı bir sünnet için her zaman ayırabiliriz, kılabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder