Kayıtlar

TAVSİYE KİTAP LİSTESİ

DİNİ - AKİDEVİ TABERİ MEAL TEFSİR (POLEN YAYINLARI) TABERİ TEFSİRİ - İBN CERİR ET-TABERİ (SAĞLAM/HİSAR YAYINLARI) İBN KESİR TEFSİRİ - İBN KESİR (POLEN YAYINLARI) TEFSİRUS SADİ - ABDURRAHMAN B. NASIR ES-SADİ ESMAUL HUSNA ŞERHİ - ABDULAZİZ B. NASIR EL-CÜLEYYİL (GURABA YAYINLARI - CİLTLİ) CENNETTEKİ HAYAT - İBN KAYYIM EL-CEVZİYYE (İTİSAM YAYINLARI) BÜTÜN YÖNLERİYLE AHİRET HAYATI - MAHMUD EL-MISRİ (POLEN YAYINLARI) KABİR KORKUSU - İBN RECEB EL-HANBELİ (BEKA YAYINLARI) ZAMANIN KIYMETİ - ABDULFETTAH EBU ĞUDDE (OTTO YAYINCILIK) ŞİFA-İ ŞERİF ŞERHİ - KADI İYAZ (TAHLİL YAYINLARI) ŞEMAİL-İ ŞERİF ŞERHİ - İMAM TİRMİZİ (TAHLİL YAYINLARI) HZ.PEYGAMBERİN SİRETİ, AHLAKI VE DAVETİ (4 CİLT) - SAFİYURRAHMAN EL-MUBAREKFURİ (BEKA YAYINLARI) HZ.PEYGAMBERİN MAL VARLIĞI - İSLAM DOĞAN (SİYER YAYINLARI) EFENDİMİZE (SAV) YAPILAN SUİKASTLER - HİLAL&ABDULLAH KARA (SİYER YAYINLARI) PEYGAMBERİMİZİN MİZAH ANLAYIŞI - EBU MUHAMMED HAMİS ES-SAİD (POLEN YAYINLARI) BÜTÜN YÖNLERİYLE PEYGAMBERLERİN İSMETİ - MAHMUT ACAR...

ABD'NİN 11 EYLÜL SONRASI İRAN'LILARLA ANLAŞMASI

Bir Ordu Kiralamak: İran Kuzey İttifakı'na hareket hakkı tanıyan Ruslar önemliydi tabii ama yeterli değillerdi. Bir destek daha gerekiyordu ki bu da İran olabilirdi. Dinsel ve kültürel farklılıklar dahil çeşitli nedenlerle, Ruslar gibi İranlılalar da Taliban'a düşmandı. Arada daha önemli stratejik nedenler de vardı. İranlılar, Taliban'ı Pakistan istihbaratı ISI'nın bir ürünü olarak görüyor, doğu sınırlarında güçlü bir Pakistan varlığı istemiyorlardı. İranlılar, ülkelerindeki tutucu Vehhabi varlığına ılımlı olarak bakmıyorlardı. Taliban'ı tanıyan az sayıda devlet arasında olan Suudiler, Basra Körfezi'nde İran'ın rakibiydiler. İranlılara göre Taliban, Pakistan ve Suudi Arabistan çıkarlarına hizmet ediyordu ve bu iki ülke de İran'ın rakibiydi. İran istihbaratı Afganistanda yıllardan beri çalışıyor, özellikle bu ülkedeki Şii azınlıkla işbirliği yapıyor, onların çıkarlarını koruyordu. Halihazırda liderliğini Kerim Halili'nin yaptığı Hizb-i Vahdet en ö...

ABD'NİN 11 EYLÜL SONRASI RUSLARLA ANLAŞMASI - 2

BİR ORDU KİRALAMAK Ruslarla yapılan anlaşmadan birkaç gün sonra, ABD istihbarat timleri Afganistan'a girmeye başladılar. Afganistan'da az sayıda ABD istihbarat timi vardı ve bunlar, Afganların Sovyetler Birliği'yle yaptıkları savaş sırasında destekledikleri gruplarla teması kesmişlerdi. Bu nedenle, Afganlar, Ruslarla savaştan sonra kendilerini terk eden Amerikalılara kızıyor ve eskiden olduğu kadar da onlara güvenmiyorlardı. ABD, Çöl Kalkanı'ndan sonraki askeri operasyonlarında beklendiği kadar etkili olamamıştı. Potansiyel Afgan müttefikler, ABD'nin etkisiz kalmaktan da öte, kendilerini Taliban'ın acımasız ellerine bırakmasından korkuyorlardı. Rusların anlaşması, ABD'ye sadece Kuzey İttifak güçleriyle beraber operasyon yapma yetkisi tanımıştı. ABD, asker olarak kullanmak isteyeceği Afgan gruplarıyla doğrudan kendisi görüşmek zorundaydı. Kuzeyde iki büyük grup ve iki lider vardı. Biri, Ahmet Şah Mesut liderliğinde, çoğunluğu Tacik olan Cemiyet-i İslami i...

ABD'NİN 11 EYLÜL SONRASI RUSLARLA ANLAŞMASI - 1

ABD Afganistanda savaşacaksa, bazı yerlerden asker almak, kiralamak durumundaydı. Afganistan'da bir tek ulus yaşamıyor ve Taliban da özellikle kuzeyde, eski Sovyetler Birliği sınırında bulunanlar dahil ülkedeki tüm silahlı kuvvetleri kontrol edemiyordu. Taliban, Afganistan'ın büyük kısmını ele geçirmişti ama bunu askeri gücünden ziyade, araları pek de iyi olmayan kabileleri bir araya getirerek başarmıştı. Afganistan'da hâlâ Taliban'a direnen güçler vardı ve bunların en önemlisi, Peştun, Taliban'a karşı birleşmiş olan Özbek ve Tacik grupların oluşturduğu Kuzey İttifakı idi. Kuzey Ittifakı, Taliban'la savaşa hazırdı ve onlardan asker kiralanabilirdi. Onlar yeterince eğitimli ve silahlı askerlerdi ve ABD hava gücüyle desteklenirlerse, Taliban'ı yenebilir ve el-Kaide'yi Afganistan'da yok edebilirlerdi. ABD, Sovyetlerle savaştan sonra Özbekleri ve Tacikleri terk etmişti ama Ruslar onları daha küçük paralar ve vaatlerle kendi yanlarına çekmişlerdi. Sovye...

AFGANİSTAN ve DEZENFORMASYON SAVAŞI

Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile dezenformasyon savaşının daha da önem kazandığı ve zaten kendi olduğu tarafı/ideolojiyi körü körüne savunmaya hevesli binlerce, milyonlarca insanın olduğu şu gerçeklikte, bunun gibi sözüm ona gazeteciler, bu savaşın en etkili savaşçılarındandır. Nitekim kalem, kılıçtan keskindir sözünün hakikati de günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır. Lynne O'Donnel isimli kadının yazdığı bu yalan, iftira ve çarpıtmalarla dolu yazıya göre; Taliban, Afganistan'a ABD ve BM tarafından gönderilen insani yardım paralarına çöküyormuş. Aynı yazının ortalarında bu parayı kendi şahsi hesaplarına aktardıkları, birkaç satır sonra ise bunu Taliban grubu adına eylemler için "çaldıklarını" , birkaç paragraf daha sonra ise bu yardımları sadece kendilerine destekçi olan, sempatizan olan kimselere dağıttıklarını, en sonunda ise kendilerine yeni katılım olması için kullandıklarını söylüyor. Yani bölüm geçmek için bütün tuşlara basıyor desek daha doğru. Bu ken...

ZELİMHAN YANDARBİYEV BAZI MÜLAHAZALAR

Son zamanlarda meydana gelen olaylar, dünyada cereyan eden din esasına dayalı bir mücadelenin gittikçe şiddetlendiğini göstermektedir. Özellikle, S.S.C.B. ile diktası bünyesinde kurulmuş olup, en belirgin özelliği resmi ateizm olan sosyo-politik sistemin çöküşünü izleyen olaylar bunun açık göstergesidir. Temelinde insanlık tarihinin doğurduğu nedenler (siyasi, ekonomik, etno-kültürel vs.) yatan dünya çapında ihtilafların hepsi gittikçe metafizik nitelikli mücadeleye dönüşmektedirler. Bilindiği üzere, Allah (celle celaluhu) insanı yarattıktan sonra İblis'in ona secde etmeyi reddetmesi üzerine, mağruru rahmetinden mahrum bırakıp kovmuştur. Fakat o, Kıyamet Günü'ne kadar mühlet isteyip insanı doğru yoldan saptıracağına yemin etmiştir. Bu alanda da İblis oldukça başarılı olmuştur, dünyamızın bugünkü hâli bunun göstergesidir. İnsan, Allah Teala'nın halifesi olmaktan ziyade, İblis'in hizmetkârı olmuştur ve ilk günahı -gururu- kendi içinde İblis'ten çok daha büyük bir dere...

İBN BATUTA'NIN YALANI

"Allah Dünya Semasına Benim Şu İnişim Gibi İner" Sözü: Gezgin İbn Batuta seyahatnamesinde şöyle demiştir: "Hicretin 726 yılı muazzam Ramazan ayının 9'una denk gelen perşembe günü Şam'in Dümaşk şehrine vardım. Dımaşk'ta Hanbeli fakihlerin büyüklerinden Şam'in büyüğü ve çeşitli ilim dalları hakkında söz söyleyen Takiyuddin İbn Teymiyye vardı. Ancak aklı pek yerinde değildi. Dımaşklılar ona çokça tazim eder, o da minbere çıkıp onlara vaazlar verirdi." Sonra şunları söyler: "Caminin minberinde insanlara vaaz ederken cuma gününde huzurunda bulundum. Onlara öğüt veriyordu. Söylediği sözler arasında şu da vardı: "Allah dünya semasına benim şu inişim gibi iner." Bunu dedi ve minberin basamaklarından bir basamak indi. İbnu's Zehra diye bilinen Maliki mezhebine mensup bir fakih ona karşı çıktı ve onun söylediği bu sözü reddetti. Fakat herkes bu fakihe karşı çıkıp elleriyle, ayakkabılarıyla ona alabildiğine vurdular ve nihayet sarığı düştü...